Ceza HukukuKamu Hukuku

26 Ağu 2025

14 min read

45 okundu

TCK m. 105 Cinsel Taciz Suçu

Cinsel Taciz Suçunun Ceza Hukukundaki Yeri

Cinsel dokunulmazlık, bireyin beden bütünlüğü ve cinselliği üzerindeki özgür iradesini koruma altına alan en temel kişisel haklardan biridir. Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçu, bu dokunulmazlığa yönelen, bedensel temas içermeyen fakat mağdurun cinsel özgürlüğünü ihlal eden eylemleri cezalandırır. Bu suç tipi, modern ceza hukukunun “cinsel özerklik” ve “kişilik onuru” kavramları temelinde şekillenen koruma anlayışının önemli bir parçasıdır.

“Cinsel dokunulmazlık, sadece bedensel bir temasın yokluğunda değil, bireyin rızası dışında maruz kaldığı her türlü cinsel içerikli davranış karşısında da korunmalıdır.”

Cinsel taciz suçu, klasik anlamda bedensel bütünlüğe değil, mağdurun cinsel özgürlüğüne ve huzuruna yönelen bir saldırıdır. Bu nedenle, failin eylemi fiziksel temas içermese bile mağdurun cinselliğine yönelik rahatsız edici bir yönü varsa, TCK m. 105 kapsamında değerlendirilebilir.

TCK m.105’in Kanuni Düzenlemesi ve Unsurları

1. Madde Metni

Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesi şu şekildedir:

(1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
b) Aynı işyerinde çalışmanın veya aynı eğitim ve öğretim kurumunun sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Posta, telefon, elektronik haberleşme araçları veya sair suretle,
işlenmesi hâlinde, cezanın yarı oranında artırılacağı,
mağdurun işini, hizmetini veya eğitimini bırakmak zorunda kalması hâlinde ise cezanın bir yıldan üç yıla kadar hapis olacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu madde, suçun hem basit hâlini hem de nitelikli hâllerini düzenler. Kanun koyucu, cinsel taciz suçunu şikâyete bağlı bir suç olarak öngörmüş, mağdurun iradesine önem vermiştir.

Cinsel Taciz Suçunun Koruduğu Hukuki Değer

Cinsel taciz suçuyla korunan hukuki değer, kişinin cinsel özgürlüğü ve huzur hakkıdır. Bu suç, cinsel saldırı (TCK m.102) kadar ağır olmasa da, bireyin cinselliği üzerindeki serbest iradesine yönelik bir psikolojik saldırı oluşturur. Failin davranışı mağduru aşağılayıcı, rahatsız edici veya cinselliğiyle ilişkilendirici bir nitelik taşıyorsa, fiil cinsel taciz olarak değerlendirilir.

Modern ceza hukukunda bu suçun amacı, yalnızca fiziksel zararları değil, mağdurun cinsel yönden küçük düşürülme, korku ve utanç hissetme gibi psikolojik etkilerini de cezalandırmaktır.

Suçun Unsurları

Cinsel taciz suçunun oluşabilmesi için belirli maddi ve manevi unsurların gerçekleşmesi gerekir.

1. Fail

Suçun faili herkes olabilir. Cinsel taciz suçu özgü bir suç tipi değildir. Failin cinsiyeti veya yaşı, suçu ortadan kaldırmaz. Ancak failin kamu görevlisi olması, üst konumda bulunması ya da aynı işyerinde çalışması hâlinde nitelikli hal oluşur.

2. Mağdur

Cinsel taciz suçunun mağduru da herkes olabilir. Cinsiyet ayrımı yapılmaz. Yargıtay, aynı cinsiyetten kişiler arasında geçen cinsel içerikli rahatsız edici davranışların da bu suça konu olabileceğini kabul etmektedir.

3. Fiil

Cinsel taciz suçunun maddi unsuru, cinsel amaç taşıyan rahatsız edici davranışlardır. Bu davranışlar; söz, yazı, jest, mimik, elektronik mesaj, sosyal medya paylaşımı gibi şekillerde olabilir.
Örneğin:

  • Sokakta veya işyerinde bir kişiye sürekli cinsel içerikli sözler söylemek,
  • Sosyal medya üzerinden cinsel içerikli mesaj göndermek,
  • Mağdura ısrarlı biçimde cinsel içerikli bakışlarla rahatsızlık vermek,
  • Telefonla cinsel çağrışım yapan ifadeler kullanmak.

Yargıtay, sıradan beğeni veya flört amaçlı davranışları değil, mağdurun rızası dışında rahatsızlık doğuran cinsel içerikli eylemleri cezalandırılabilir bulur.

“Cinsel taciz, failin cinsel arzularını tatmin amacını içeren, mağdurun rızası dışında gerçekleştirilen her türlü davranıştır.”
— Yargıtay 14. Ceza Dairesi, E.2016/1189, K.2016/5602

4. Manevi Unsur

Suç, kastla işlenebilir. Failin cinsel amaçla hareket ettiği kanıtlanmalıdır. Cinsel amaç bulunmadığında (örneğin bir şaka veya hakaret kastı varsa) suçun unsurları oluşmaz.

Suçun Nitelikli Hâlleri

TCK m.105/2’de düzenlenen nitelikli haller, failin belirli bir konumdan kaynaklanan nüfuzunu kötüye kullanması veya belirli araçlarla eylemini gerçekleştirmesi durumunda cezayı artırır.

1. Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuzun Kötüye Kullanılması

Kamu görevlisinin görev ilişkisi nedeniyle elde ettiği otoriteyi mağdur üzerinde baskı kurmak için kullanması, cinsel taciz suçunu ağırlaştırır. Örneğin, bir öğretmenin öğrencisine, memurun vatandaşa veya amirin astına yönelik eylemleri bu kapsamda değerlendirilir.

2. Aynı İşyerinde veya Eğitim Kurumunda İşlenmesi

İş ilişkisi veya eğitim ortamı, mağdur açısından güç dengesizliği yaratabilir. Kanun, bu dengesizliğin taciz amacıyla kullanılması hâlinde cezayı artırır.

3. Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi

Birden çok kişinin birlikte hareket etmesi, mağdurun maruz kaldığı psikolojik baskıyı artırdığı için nitelikli hal kabul edilmiştir.

4. Elektronik Haberleşme Araçlarıyla İşlenmesi

Modern dönemde cinsel taciz, sıklıkla dijital mecralarda gerçekleşmektedir. Sosyal medya, e-posta veya mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla yapılan cinsel içerikli rahatsız edici eylemler bu kapsamda değerlendirilir.

“Elektronik ortamda yapılan cinsel içerikli mesajlaşmalar, mağdurun rızası bulunmadığı sürece cinsel taciz suçunu oluşturur.”
— Yargıtay 12. CD, E.2019/3352, K.2019/7249

Cinsel Taciz Suçunun Diğer Cinsel Suçlardan Farkı

Suç Türü

Bedensel Temas

Cezası

Şikâyete Bağlılık

Cinsel Taciz (m.105)

Var/Yok

3 ay – 2 yıl hapis veya adli para cezası

Evet

Cinsel Saldırı (m.102)

Var

2 yıldan – 7 yıla kadar hapis

Hayır

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki (m.104)

Var

2 yıldan – 5 yıla kadar hapis

Hayır

Bu tablo, cinsel tacizin diğer cinsel suçlardan bedensel temasın yokluğu ve şikâyete bağlı oluşu ile ayrıldığını göstermektedir.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Cinsel taciz suçunun ispatı uygulamada oldukça zordur. Çünkü eylemler çoğu zaman tanıksız ortamlarda gerçekleşir. Delil yetersizliği nedeniyle birçok dosyada takipsizlik kararı verilebilmektedir.

Başlıca sorunlar:

  • Failin “şaka” veya “yanlış anlama” savunması,
  • Mağdurun beyanının tek delil olması,
  • Dijital delillerin silinmesi veya sunulamaması,
  • Mağdurun şikâyetten vazgeçmesi.

Bu sebeplerle, delil koruma, mağdurun psikolojik desteğe erişimi ve işyerinde taciz politikalarının uygulanması büyük önem taşır.

Cinsel Taciz Suçunda Şikâyet ve Zamanaşımı

TCK m.105 kapsamında suç, şikâyete bağlıdır. Mağdur, fiilin ve failin kim olduğunun öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde şikâyette bulunmalıdır (CMK m.73). Şikâyet süresi geçerse dava açılamaz.

Şikâyetten vazgeçilmesi, davayı düşürür. Ancak mağdurun baskı altında şikâyetten vazgeçtiği durumlarda mahkeme, iradenin özgür olup olmadığını titizlikle değerlendirir.

Cezanın Belirlenmesi ve Erteleme İmkanları

Cinsel taciz suçunun alt sınırı düşük olduğu için mahkemeler sıklıkla adli para cezasına veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verebilmektedir. Ancak nitelikli hallerde verilen ceza, HAGB kapsamına girmeyebilir.

Hakim, failin geçmişi, pişmanlığı ve mağdur üzerindeki etkileri göz önüne alarak cezayı 3 aydan 2 yıla kadar belirler.

Dijital Çağda Cinsel Taciz: Sosyal Medya ve Online Platformlar

Günümüzde cinsel taciz vakalarının önemli bir kısmı dijital ortamda yaşanmaktadır. Özellikle sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden gönderilen cinsel içerikli mesajlar, fotoğraflar ve ifadeler, suçun en yaygın biçimlerindendir.

Örnek davranışlar:

  • Sosyal medyada tanımadığı kişiye sürekli cinsel içerikli mesaj göndermek,
  • Rızasız biçimde cinsel ima içeren görsel paylaşmak,
  • Çevrimiçi toplantılarda cinsel nitelikli ifadeler kullanmak.

Bu eylemler, bedensel temas içermese bile mağdurun huzurunu ve cinsel özgürlüğünü ihlal ettiği için TCK m.105 kapsamında cezalandırılabilir.

Mağdur Hakları ve Koruma Mekanizmaları

Cinsel taciz mağdurları, sadece ceza davası değil, aynı zamanda idari ve hukuki yollarla da korunabilir.

Ceza Yargılaması: Şikâyet üzerine Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatır.

İş Hukuku Boyutu: İşyerinde taciz mağduru olan kişi, İş Kanunu m.24’e göre haklı nedenle fesih hakkına sahiptir.

İdari Başvuru: Kamu kurumlarında taciz vakaları, disiplin soruşturmasına konu olabilir.

Koruyucu Tedbirler: Mağdurun uzaklaştırma kararı aldırması veya dijital ortamda engelleme tedbirleri uygulaması mümkündür.

“Taciz mağdurunun korunması, sadece cezalandırma değil, psikolojik destek, güvenli alan ve adalete erişim hakkını da kapsamalıdır.”

Uluslararası Hukukta Cinsel Taciz

Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve ILO düzenlemeleri, cinsel tacizi bir insan hakkı ihlali olarak tanımlar.

  • İstanbul Sözleşmesi (2011), taraf devletlere cinsel tacizi önleme, cezalandırma ve mağdurları koruma yükümlülüğü getirir.
  • ILO 190 No’lu Sözleşme (2019), işyerinde şiddet ve tacizin önlenmesini düzenler.
  • CEDAW (1979), kadınlara yönelik ayrımcılığın her türünü yasaklar.

Türkiye, bu sözleşmelerin büyük kısmına taraf olup, iç hukukunu bu çerçevede şekillendirmiştir.

Sonuç: TCK m.105’in Önemi ve Gelişen Uygulama

Cinsel taciz suçu, toplumsal bilinç açısından kadınların ve erkeklerin cinsel özerkliğini koruyan kritik bir düzenlemedir. Ancak uygulamada ispat güçlüğü, toplumsal önyargılar ve mağdurun çekincesi, etkin bir korumayı zorlaştırmaktadır.

Bu nedenle, yalnızca cezai yaptırımlar değil, önleyici eğitimler, kurumsal politika geliştirmeleri ve toplumsal farkındalık çalışmaları da gereklidir.

“Gerçek adalet, yalnızca suçun cezalandırılmasıyla değil, cinsel özgürlüğün güvence altına alınmasıyla mümkündür.”